İzleyiciler

4 Ekim 2017 Çarşamba

Oyun ve Çocuk


      Oyun ,gerçek hayatın çocuk tarafından minyatürleştirilmiş bir yansımasıdır. Çocuğun en önemli uğraşı ve de bir eğlence aracıdır. Peki çocuk dünyası için oldukça merkezi bir aktivite olan oyunun görevi  gerçekten sadece bir eğlence aracı olması mıdır ? Dilerseniz bu soruyu oyunun özellikleri ile gelişim alanlarına katkısı arasındaki inceleyerek cevaplayalım.
     Bir bebeğin ilk oyunları, onun  kendisini keşfetmesi ile başlar. Bu keşif; ailesi, akranları daha sonra da sosyal çevresi ile gelişerek devam eder. Bütün bu keşif isteğinin, merakın kökeninde var olan ise öğrenme içgüdüsüdür. Öğrenme isteği  de hayata hazırlanmanın öncüsüdür. Çocuklar hayata dair pek çok kuralı örneğin nesnelerin nasıl çalıştığını, ne işe yaradıklarını , teşekkür etmek gibi sosyal kavramları ,sıra almayı, dinlemeyi ,paylaşmayı  ,işbirliği yapmayı, alışkanlık ve tecrübe kazanmayı (ağız silme, oyun arkadaşını dinleme, isteğini ifade edebilmeyi öğrenme) oyun esnasında farkında olmadan kazanırlar. Çocuğu karşımıza alarak dakikalarca anlatıp onu uyararak kazandıracağımız bir davranışı oyun yolu ile kısa sürede öğretebiliriz. Çünkü; oyun hem bir eğlenme hem de öğrenme aracıdır. ^Duyarım, unuturum/ Görürüm ,hatırlarım/Yaparım, anlarım ^ Çin  atasözü, bizlere duyu organlarının birden fazlasına hitap eden etkinliklerin öğrenmeyi kolay ve kalıcı kıldığını ifade etmektedir. Bu da ancak oyun yolu ile gerçekleştirilebilir. Oyunla büyüyen çocuklar, zihinsel gelişimle ilgili birçok becerisini de oyun içerisinde geliştirirler. Örneğin ;oyunun kurallarını, oynanışını öğrenirken sürekli yeni bilgiler edinirler ve de zamanla farklı düşünme tarzları geliştirme, problemlere farklı çözümler getirebilme gibi becerileri de gelişim gösterir. Ayrıca  bazı akademik beceriler de oyun aracılığı ile daha rahat aktarılabilir.


    Çocuklar,  kimi zaman gerçek dünyayı taklit yoluyla kimi zamanda hayal güçleri ile kurguladıkları olaylar ve karakterler vasıtası ile oyunlarını şekillendirirler. Bu da çocukların hayal kurma ve soyut düşünme becerilerini geliştirir. Aynı zamanda oyun ,çocukların kendilerini  ifade etmeleri için en doğal ortamdır. Freud, oyunu çocuğun davranışının ve kişiliğinin yansıması olarak görmektedir. Onların isteklerini, düşüncelerini ve korkularını bu yolla öğrenebiliriz.  Aynı zamanda çocukların oyun içinde edindikleri değişik roller onların başkalarını anlamasına, cinsel rolü kavramasına ve arkadaşları ile iletişim kurmasına yardımcı olacaktır. Bu da sosyal gelişim açısından çok önemlidir. 
   Duygusal gelişim açısından ise çocukların oyunda kendilerine güvenleri ve beğenilme duyguları da gelişirken bir yandan da akranları ile anlaşamama durumlarında ise (oyuncağını paylaşmak istememe, istediğini zorla kabul ettirme gibi) olumsuz duygularını  kontrol edebilmeyi öğrenirler.
    Açık havada oynanan oyunlar, çocuğun güneşten ve temiz havadan daha fazla yararlanmalarını sağlar ve bedensel gelişimlerini hızlandırır. Yine bu tarz hareket gerektiren oyunlar, çocuğun kan dolaşımını hızlandırır ,iştahını açar ,uykusunu düzenler ,terleme yoluyla zararlı toksinleri  atar ve fazla enerjisinin boşaltılmasına yardımcı olur.
    Bir diğer önemli nokta ise oyun ile dil gelişimi arasındaki yakın ilişkidir. Oyunda ; yeni sözcükler öğrenerek kelime hazinelerini geliştirme, soru sorma-cevap verme, komut verme, iletişim başlatma, sıra alma ,zamirleri doğru kullanabilme, daha düzgün ve uzun cümleler kurabilme gibi becerileri yani dili kullanmayı öğrenirler. Çünkü; oyunda çocuklar için rahat ,korkmadan ve çekinmeden konuşabilecekleri bir ortam oluşur.
     Yazımın başında yer alan sorunun cevabını sanıyorum ki şimdi çok rahat verebilirsiniz. Oyun çocuğun  tüm gelişim alanlarını besleyen bir etkinliktir. Son olarak ; biz yetişkinler de çocukların gelişimsel süreçlerinin takibini yaparken oyunlarını gözlemleme gibi bir yöntemden de faydalanabiliriz. Eğer bir çocuk oyun kuramıyorsa , ya da her zaman tek başına oynamayı tercih ediyorsa  altında yatan pek çok sebep olabilir. Tüm çocukların oyunlarla büyümesi dileğiyle.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.